22 Mart 2015 Pazar

Ayaşlı ile Kiracıları | Kitap Yorumu #1


Kitabın Adı: Ayaşlı ile Kiracıları
Yazarın Adı: Memduh Şevket Esendal
Yayınevi: Bilgi Yayınevi
Sayfa Sayısı: 253
Tanıtım: Memduh Şevket Esendal'ın Bütün Eserleri dizisinin ilk kitabı olan 'Ayaşlı ile Kiracıları', yazarın en önemli yapıtlarından biridir. 1946'da CHP Roman Ödülü'nü de alan yapıtta, Memduh Şevket Esendal cumhuriyetin ilk yıllarındaki Ankara'dan bir kesit sunar. Eğitimleri, uğraşları, dünya görüşleri farklı insanların ilişkilerini büyük bir ustalıkla sergiler. Romandaki kişilerde, dönemin bütün özelliklerini yansıtmaktadır. Memduh Şevket Esendal, bireysel öğelerden bir bütüne ulaşmanın en güzel örneğini vermektedir...




Edebiyat hocamızın zoraki okuttuğu "Ayaşlı ile Kiracıları" bir türlü ısınamadığım, 50. sayfaya geldiğim halde karakterlerin çokluğu yüzünden hiçbir şey hatırlayamayıp başa dönerek yeniden başladığım bir kitap olarak tarihe geçti. Gerçekten daha okuyalı 3 gün bile olmamıştı ama balık hafızamla işbirliği yapan karakter çokluğu sağ olsun, "Bu kimdi lan?" diye kalakaldım kitapta. 

Üstelik bu kitap, edebiyat sınavında da 10 puanlık bir soru olarak karşımıza çıkacaktı ve ne yapacağını bilmeyen panik içindeki Elçin modeli -ki bu halimi kimse görmek istemez- hunharca kağıda karakterin isimlerini not almaya başladı:


  • × Halide: Konağın hizmetçi kızı
  • × "Baba" yani Ayaşlı İbrahim Efendi: Konağın sahibi
  • × Şoför Fuat: Faika'nın kocası.
  • × Faika Hanım: Ayaşlı'nın başka kadından olan çocuğu
  • × Numan: Baba'nın köydeki karısından oğlu:
  • × Şefik Bey: Bilmem kaç numarada kalan konsolos, tercümanlık yapan
  • × Hasan Bey: 5 numarada oturan hemşeri. Karaçimenli. 
  • × Dr. Fahri: Ana karakterin arkadaşı
  • × Turhan Mukimüdin (Mukimüddün??): İffet ve Albülkerim'in çocuğu, 8 numara


İşte liste böyle zırt pırt not aldığım kişilerden oluşuyor, hatta o kadar panik yapmış olmalıyım ki hoca sorar diye bütün bir kağıdı isimlerle, kimin kimle ilişkisi olduğunun notlarını alıp hangi numarada kaldıklarına kadar her bir şeyi kağıda yazmış durumdayım. El yazım okunabilir olsa buraya da koyardım fakat kağıdı öyle bir mıncırmışım ki parmak izlerimi görebiliyorum ve kağıt üzerine bir tükürülmüş gibi duruyor. Tamam, iğrençleşmiyorum. 

Ayrıca kitaptaki karakter çoğunluğu bir yana, yazarın anlatım tarzı hoşuma gitmedi ve birçok şeyi kendi kafamda doldurmak zorunda kaldım. Mesela 7 numarada oturan Turan denen kumarbaz ve yerinde duramayan, sürekli kıpır kıpır olan karakter beni fazlasıyla yordu, çünkü muhtemelen ana karakter ile yattıkları halde bunu yazar kitaba "Sonra gitti, kapıyı kilitledi. Fahri istediğini desin! Turan güzel kadındır." diye yazmış. Şimdi benim buradan ne anlamam gerek? Yattıklarını? Turan'ın kocasını aldattığını? Ana karakterin kadının ahlaksız olduğunu söylemesine rağmen yine de yattıklarını? 

Bilemiyorum, üstelik kitapta bunun gibi yerler fazlasıyla var. Keşke yazar hayatta olsaydı da şunları bir açıklığa kavuşturma imkanımız bulunsaydı. 

Sayfalar ilerledikçe de karakterin fotosentez yaptığından da şüphelenmeye başladım. Ciddiyim, karakter düşünmüyor, sadece hareket ediyor, birileriyle konuşuyor ve en fazla yan komşum kadar şikayetçi davranıyor ama kafasından çok az edebi düşünce geçiyor. Hani olur ya, güzel duygu ve düşünce betimleyen yazarlar vardır, etkisinden çıkamazsın falan. Ne yazık ki, Ayaşlı ile Kiracıları öyle bir kitap değil. 

Daha çok, nasıl desem... Bir hararet içinde yazılmış olan bir kitap. Olaylar hızlı gelişiyor, karakterler sivrisinekler kadar hızlı konuşuyor, hepsinin anlatacak o kadar fazla şeyi var ki, bir süre sonra insan takip edemiyor bile. En azında benim için durum böyle ve kitabın son kısımları hariç kitap aynı Beşinci Boyut dizisi gibi ilerliyor, ortada eksik olan tek kişi iyi yola girmelerini tavsiye eden Salih Amel.

Kitap hakkındaki bütün olumsuz düşüncelerime rağmen bu kitap MEB'in 100 Temel Eser'ine girmiş durumda ve bunun tek bir açıklaması olabilir, o da kitabın cumhuriyet döneminin başlarında geçmesi ve o dönemdeki toplum yapısını yansıtması. Zaten edebiyatçı da bu nedenle okumamız için bu kitabı seçti ve sınavda dönemin zihniyeti hakkında sorular sordu (hala kaç puan aldığımı bilmiyorum ama umarım yüksektir :D). 

Kitapta o dönemdeki sorunları ve olayları -ekonomi sıkıntısı veya kadın erkek eşitliği gibi şeyler- görülebiliyor, bazı hadiseler ise karakterlerin kişiliğini, hayata bakış açısını oluşturmuş durumda ve her ne kadar ben sıkılsam da bazı kişiler bu kitaptan zevk almış, ders çıkarmış olabilir. 

Doğrusu bu kitabı o dönemi anlamak için okuyabilirsiniz fakat eğer daha çok şey umuyorsanız -mesela karakterin iç dünyası, duygu düşünce gibi- hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz.   

1 :(